20 Mayıs 2007 Pazar

london in the rain...

ilk gün korktum..
çok güzel zamanlarımı geçirdiğim bu kocaman şehre eskiyi kapatmak için yeniden
ve yine bir gezgin olarak gelmenin ilk seferinde...
artık bu şehirde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu merak etmeden...
bu şehirde devam etmeyeceğini bilerek...
belkiler olmadan...
hatta bu sefer geride bıraktıkların varken...

yağmurlu bir black cab yolculuğu ile şehri çisede gördüm... akşama güneş açtı... gülümsedim...
ilk gün sadece birkaç adım öteye, ama ısınmak için gidilmesi gereken ilk yere,
köşedeki pub'a gittik...
cronenberg ile başladı ve sunday roast ile devam...

sonra eskiyi açtım..
ama en çok kağıt çıktı...
eski günlükler... eski defterler... eski kitaplar...
içinden askı bile çıktı...
zamanda yolculuk...

bu şehirde, 2 yaz, 1 kış, 3 de bahar geçirdim...
hepsi bir bavulun içinde şimdi...
ve şimdi geri dönmek
"ait" oldukları yere varmak için hazırlar...

zamanı geldi...
bir yerleşmenin daha...

Hiç yorum yok: