Ne kadar istersen iste ders almadan yürümüyor hayat.
Yürümek zorunda hissetmeyebilirsin bir yere.
Sonunda varacağın yer hiçlik olsa bile
Birlik olsa bile
Yine de bir işe yaramış olmak,
Bir şey yapmış olmak isteğin hep aynı şey yüzünden
Bir şey olmak için
Bir de yapmadan duramadığın şeyler var
Sanki ecelinle değil de,
Yapmazsan öleceğin türden
Ne kadar yatsan da yatağa uyumak ve unutmak için
Yaptığın yanlışları
Akışa sağlayamadığın uyumu
Ney üfler hayatı
Sen ise nefesi
Nefsini tutamadığın için yargıladığın her an
Uzan yatağa
Değişir mi bilemeden
Ama umuduyla belki diye
Uzan yatağa
Kapa gözlerini
Sav aklındaki her uçucu noktayı
Belki derinliklerine kaybolur bilincinin
Gün gelir bir cümle içinde bir tamlama ile
Zaman öncesinin bir cümlesi hortlar yerinden
Kalakalırsın yeni ayın ışığında
Çırılçıplak yapayalnız
Bilirsin bu da geçecek
Elbet izini bırakarak
Evren evren duy sesimi
Her gün bir dikey hareket
Ve meydan okursun ölüme
Her sabah uyanarak
Bir de diğer tarafı var ayın yüzünün
Görebildiği kadar aklının
Ve yüreğinin
Kendini suçlamak nereye kadar
Üredikçe geleceksin kendine
Varmak istediğin yere koştukça gelecek nefes
Nefsine öğrettikçe huzuru hissedeceksin
Aradığın için değil bulduğun için olacaksın mutlu
Uykusuz bir gece ama suç yok
Denge var
Hak yok
Dengin var
Tırmalasa da kulağını canı yanmışlığın öfkeli sesi
İndirme yüreğini
Camdan duvarına çarpan yumruk seslerini
Duysan da kalbinin atışı gibi
Gir içine bedeninin tekrardan
Ve kes kendine dışarıdan bakmayı
Sendin unutma maskeli baloyu reddeden
Olmayacağım onlardan diyen
Şimdi evde bırak tüm maskelerini
Ve yeşile var
Silkin
Silkin ve kendine gel
Bu ada tek kişilik bir ada
Ve bazı bazı sana bile fazla
Göle eğ yüzünü,
Gör aksini, seni en iyi bileni
Sev, okşa onu
Bundan sonra egonu da çomağını da sok cebine
Aksın deliğinden
Süzül süzül
Hiçliğe er
Su ol
Huzur ol
Hiç ol
Olduğundan mutlu ol
31 Ekim 2007 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder